Lima Sierra
Bu blog yazısı Douglas Adams'ın Otostopçunun Galaksi Rehberi adlı kitabından etkilenerek yazmış olduğum Bilim-Kurgu roman denemesinin girişidir.
Galaksiler
Arası Zaman Yönetmeliğine göre π yılının
13 milyon 983 bin 816. çeyreğinde iken.
Tabi bu
zaman birimini sadece gelişmiş uygarlıklar kullanıyor, hikayemizin kahramanının
yaşadığı gezegen henüz böyle bir zaman biriminden habersiz bir şekilde
Samanyolu Galaksisinin ücra bir köşesinde kendi yörüngesinde dönmekle meşgul.
1. KISIM
Bu gezegende
yaşayan beyni az gelişmiş canlılar birbirlerine ‘’insan’’ demekte. Aslında
isimleri Başak Galaksi Kümesi Meclisi tarafından ‘’Dört Ayaklı Maymun’’ olarak
tanımlanmıştır.
Bunda biraz
da olsa beyinlerinin yeterli gelişmişliğe ulaşamamış olması faktörü yer alıyor.
Öyle ki, Başak Galaksi Kümesi Meclisi bu
canlıların gezegende bir yerden başka bir yere giderken kullandıkları
‘’Pasaport’’ ve ‘’Vize’’ ismi verilen şeylerin ne işe yaradığını öğrenmek için
araştırma komitesi kurmuşlardır. Komite sonuçlarını okuyan Galaksi Hakem Heyeti
hala Dört Ayaklı Maymunların neden böyle bir uygulamaya gittiklerini mantık
çerçevesine oturtamamışlardır.
Bu sebeple olacak ki Dört Ayaklı Maymunlarla iletişime geçip
karşılıklı Galaktik Elçilik açmak yerine, onların evrimini tamamlamasını ve
yeterli teknolojiye ulaşacak beyin seviyesine ulaşmalarını beklemeye karar
vermişlerdir.
Kahramanımız
Dimitri her kahraman gibi olacaklardan habersiz, bir sabah yatağından
telefonunun alarm sesiyle uyanmış, normal bir günde küfürler saçarak yüzünü yıkarken
bugün gülerek yıkıyordu.
Çünkü her sabah gezegenindeki en zengin ülkeye gidip,
zengin olma hayalleri kuran Dimitri. Nihayet bu hayalini gerçekleştirecekti. Çünkü vize adı verilen kağıt parçasını uzun uğraşlar sonucu almış ve
akşam uçağa binip ülkesinden uzaklara gidecek olmanın mutluluğunu yaşamaktadır.
Nihayet tüm dertlerini,
aşklarını,
arkadaşlarını ve hiç var olmamış ailesini arkada bırakıp hayatına sıfırdan
başlayacaktı.
Havaalanında
her şeyden habersiz, uçağının kapılarının açılmasını bekleyen Dimitri heyecan
içindeydi. Heyecandan tuvaleti gelmiş olsa gerek tuvalete doğru yöneldi. Tuvaletin
kapısını açtığında iki tane yeşil adam ona bakıyordu. Timsahı andıran bu iki
yeşil adam ellerinde ya da el yerine kullandıkları uzuvlarında baygın bir
İngiliz erkek tutuyordu. Dimitri şaşkınlık içinde tuvaletten çıkmaya
yeltenirken yaratığın elinde tuttuğu cihazdan bir ses geldi. ‘’TALEBİNİZ KABUL
EDİLDİ.’’
2. KISIM
Midesi
bulanıyor, başı ağrıyor sanki kalitesiz bir votka içtikten sonraki sabahmış
gibi hissediyordu.
Bu yaşadığı
durum Galaktik Hiper Atlamadan dolayıydı.
Kafasını yerden kaldırıp etrafına baktı.
Yukarıda 3 tane Güneş parlıyordu. Etrafında Başak Galaksi Kümesi
Milletvekilleri toplanmış Dimitriye bakıyordu.
Şaşkınlık
içinde ve titreyen bir sesle:
-Ne oluyor
burada?
Dedikten
sonra elleri titrer bir şekilde yere yığıldı.
3. KISIM
Gözünü yavaş yavaş açıyordu. Bilinci bir rüyadan uyanmış gibiydi fakat
uyandığında gördüğü her şey aslında gerçekti.
Karşısında gördüğü canlılar
Başak Galaksi Kümesi Meclisinin, Dünya hakkında araştırmalar için
görevlendirilmiş komite mensubu milletvekilleriydi.
Dimitri bu manzaraya baktığında gördüğü şey
ise çeşit çeşit farklı yaşam formlarıydı.
Bu kadar farklı yaşam formu olmasının sebebi Galaksi Meclisinin her canlı
popülasyonundan 1 Milyon canlı için 1 milletvekili
çıkarmaya izin vermesiydi. Bu da Galaksi Meclisindeki
vekil sayısının 1.5 Milyonu bulmasını sağladı. Fakat bu komitede sadece 1000
civarında vekil vardı. Bu sayı böylesine kalabalık bir meclis için az
denebilecek bir rakamdır.
4. KISIM
Sabif adı verilen gezegenden gelen bir sağlık görevlisi Dimitri’ye önce
sakinleştirici ardından baygınlığını geçirecek bir ilaç enjekte etti.
Sabif gezegeni bu Galakside hastane olarak kullanılan bir gezegendir.
Bu gezegenin yerlilerine Sabifyen denir. Ve bu gezegende doğan çocuklar
küçük yaştan itibaren çeşitli gezegenlerdeki yaşam formları hakkında tıbbi
bilgiler ile donatılırlar. Bu gezegende tek şikayet edilen konu, sağlık
sigortası diye bir şey olmamasıdır.
Dimitri yavaşça gözlerini açarak karşısındaki; 3 gözü ve sayamayacağı kadar
uzvu olan mor renkli amfibik canlıya baktı. Hala ilacın etkisinde ve
sersemlemiş bir vaziyetteydi.
Yazını beğendim ve Dimitri'nin sen olaylarında sen yapmayı hayal ettiğin şeylerden esinlenildiğini düşünüyorum.
YanıtlaSilCümlede muazzam bir anlatım bozukluğu var
Silbunamı takıldın yani
Sil